Sayfalar

19 Mart 2018 Pazartesi

Yapmamız gereken tek şey var: Şu deplasmanları kazanıp dönmek!

2. Lig Beyaz Grup'ta son 7 haftaya girilirken ilk 7 sıradaki takım şampiyonluk ve Play-Off iddiasını sürdürüyor. Ligin alt tarafında ise Karşıyaka ve Silivrispor ligte kalma umutlarını mucizelere bıraktı. Son düşen takım olmamak için Fethiyespor ile Nazilli Belediyespor arasında rekabet devam ediyor. Kalan 7 takımın ise bu iki hedeften uzak ve kendi halinde olduklarını söyleyebiliriz. 

Zirve mücadelesi yapan 7 takım kalan 7 haftada 8 kere birbirleriyle karşılaşacak. Bu maçların yanı sıra takımların fikstür zorluk dereceleri şampiyonluk ve Play-Off yarışına doğrudan etki edecek. Bu takımların fikstür zorluklarını ve önümüzdeki haftalarda oluşabilecek muhtemel senaryolara göz atalım.

5. Sakaryaspor - 47P (İç Saha:3, Deplasman:4)


Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki son 7 haftanın en rahat fikstürlerinden birine sahibiz. Ancak bu rahat fikstürü avantaja çevirmemiz için sezon başından beri yapamadığımız bir şeyi yapmamız gerekiyor. Deplasmanda maç kazanmak. 4 deplasman maçı oynayacağız. Bunlardan biri muhtemelen düşmesi kesinleşmiş olacak Silivrispor, biri ligte hiçbir iddiası kalmayan Niğde Belediyespor, biri düşme potasından 8 puan uzaktaki Karagümrük, biri de ligte kalma savaşı veren Fethiyespor. Liderden 5 puan uzaktayız, rakiplerimiz birbirleriyle oynayacakken yapmamız gereken tek şey var: Şu deplasmanları kazanıp dönmek.

1. Gümüşhanespor - 52P (İç Saha:3, Deplasman:4)


Ligin başından beri sayamadığımız kadar hoca değiştiren, son haftalarda şampiyonluk için neredeyse herkesin umudunu kestiği ancak Ziya Doğan'ın bu sezonki 2. gelişi ile birlikte bugün Hacettepe'yi deplasmanda mağlup eden Gümüşhanespor, şampiyonluğun yeniden favorisi haline geldi. Fikstürlerine baktığımızda ilk 4 maçı nispeten rahat, son 3 maçı ise sezonun kaderini belirleyecek zor maçlar. Sezon başından beri herkes gibi istikrar konusunda sorun yaşayan Gümüşhanespor yeni hocasıyla önündeki bu 4 haftalık süreçte bir ivme yakalayıp, seri galibiyetler elde edip Urfa ve Altay deplasmanlarına puan avantajıyla gitmek isteyecektir. 

2. Altay - 50P (İç Saha:4, Deplasman:3)


Geçtiğimiz haftalarda rahat fikstür avantajını iyi değerlendiren Altay liderlik koltuğuna yerleşti hatta puan farkını açma şansını da yakaladı ancak son 3 haftada sadece 2 puan toplayarak liderliği kaybetti. Son 3 haftadaki kötü sonuçları, taraftarın takım ve hoca konusundaki eleştirileri ve kalan 7 haftanın 4'ünde şampiyonluk mücadelesi veren takımlarla oynayacak olmalarını düşündüğümüzde geri kalan haftalar için işlerinin zor olduğunu söyleyebiliriz. Ancak tüm maçlarını kazandıkları takdirde şampiyon olacak olmalarının ayrıcalığına sahipler. Bandırmaspor ve Bugsaş deplasmanlarında gösterecekleri performans ligin sonunda şampiyonluk potasında olup olmayacaklarına karar verecek.

3. Bugsaş Spor - 48P (İç Saha:3, Deplasman:4)


Sezon başında çok iddialı takım kurmasına rağmen devamında ne olduğu belli olmayan bir kulübe dönüşen Bugsaş, ikinci yarıda artan performansıyla zirve yarışına dahil oldu. Üst üste Gümüşhanespor'u ve Hacettepe'yi deplasmanda yenerek çok büyük avantaj yakalayan Ankara ekibi adeta tüm avantajını bu hafta içerde Zonguldak Kömür'e mağlup olarak çöpe attı. Önlerinde zorlu bir 4 hafta onları bekliyor. Son haftaların en formda takımı Maraş (8 maçtır yenilgisiz, 5G, 3B), zirve mücadelesi yapan Şanlıurfa ve Altay, ve ligte kalma mücadelesi veren Nazilli Belediyespor ile deplasmanda karşılaşacaklar. Son 3 hafta ise nistepen rahat maçlar olabilir. 

4. Şanlıurfaspor- 48P (İç Saha:4, Deplasman:3)





















Şanlıurfaspor, Ali Tandoğan'ın ayrılmasıyla göreve gelen Ahmet Taşyürek ile 2 zorlu deplasmandan (Sakaryaspor 3-0, Bandırmaspor 1-0) mağlubiyetle ayrıldı. Taraftarın yeni hocayı benimsediğini çok söyleyemeyiz. Liderin 4 puan arkasındalar ve Bugsaş Spor ile Hacettepe maçlarının da olduğu 4 haftalık süreci iyi geçip, sondan 3. hafta, Gümüşhanespor karşısında farkı tek maça indirebilecekleri bir final fırsatı bulmak isteyeceklerdir. 

6. Hacettepe - 46P (İç Saha:3, Deplasman:4)



Ligin en genç ekibi puanların yanında büyük bir kesimin takdirini de topladı. Bu sezon sadece 4 kere mağlup oldular (Bugsaş'a 2 kere). Deplasmanda ligin en iyi takımı olarak Şanlıurfa ve Altay deplasmanlarına gidecekler.  Onlar için güzel giden sezonda Play-Off şansını kullanmak isteyorlarsa bu deplasmanlarda puan veya galibiyet almak zorundalar.

7. Bandırmaspor - 45P (İç Saha:3, Deplasman:4)





















Yeni hocaları İsmail Ertekin ile 6 maçta 10 puan toplayan, son hafta Şanlıurfaspor'u mağlup ederek Play-Off potasına tutunan Bandırmaspor için önümüzdeki iki hafta çok kritik. Son haftaların formda ekibi Nazilli Belediyespor ile deplasmanda, bir sonraki hafta Altay ile içeride oynayacaklar. Burada alacakları puanlara bağlı olarak son 5 haftaya farklı bir gözle bakabilirler. Son hafta ise hem Bandırmaspor'un hem de Sakaryaspor'umuzun iddiasına göre çok farklı bir maç ortaya çıkabilir.

Yapmamız gereken tek şey var: Şu deplasmanları kazanıp dönmek!


Son 7 haftada zirve mücadelesi yapan takımlar 8 kez birbirleriye oynayacak. Bu 8 maçın 4'ünde Altay, 3'nde Şanlıurfaspor, 2'sinde Gümüşhanespor, Bugsaş Spor, Hacettepe, Bandırmaspor 1'inde ise Sakaryaspor'umuz mücadele edecek. Son hafta Bandırmaspor karşısında hesap değişebilir Bandırmaspor'un tamamen matematik dışında kalma ihtimali de az değil. Her takım kendi planını diğerini yenmek üzerine yapacak. Bizim ise tek planımız olacak. Şu deplasmanları kazanıp dönmek.





2 Kasım 2017 Perşembe

17 Nokta Transfer!

Sakaryaspor'umuz ligin ilk 10 haftası geride kaldığında topladığı 17, kaybettiği 13 puanla 6. sırada kaldı. 9 haftalık yenilgisiz başlangıcın ardından İzmir'de Altay'a mağlup olan takımımız bu 9 haftalık yenilgisiz seride ise 4 galibiyet aldı. Bu dönemi artılarıyla eksileriyle değerlendirdiğimizde beklediğimiz puanın altında kaldık. Büyük bir stat sorunu çekmemize rağmen kolay kazanmamız gereken maçlarda puan kaybı yaşadık. Tüm bunlara rağmen liderin sadece 5 puan gerisinde, zorlu deplasmanda kazanabilecek oyunu ortaya koymuş bir takım olarak lig şampiyonluğunun çok uzağında değiliz.


Hedeflerin ve yapılan harcalamaların yüksek olmasından dolayı kaybedilen puanlardan sonra teknik direktörü eleştirmek olağan sayılabilir. Teknik direktörümüz Osman Özdemir de sonuçların istenildiği gibi olmamasıyla birlikte özellikle kadro seçimi konusunda tribünden tepkiler aldı. Hep yenileri oynatıyor, eskileri hiç görmüyor denildi, öyle olsaydı Coşkun Yılmaz'ı değil Mahir Sağlık'ı tercih ederdi. Fenerbahçe'den gelenleri oynatıyor denildi, öyle olsaydı Ramazan Civelek haftalarca kadro dışında olmazdı. Talha Mayhoş kenardan gelip formayı kaptı. Mahir, Coşkun'un cezasını iyi değerlendirip formayı kaptı. Hocanın tercihlerin tartışılması olağandır ancak hem geçen sezona hem de bu sezona baktığımızda bugüne kadar hocanın kesinlikle doğru kararlar verdiğini söyleyebiliriz.


Hocayı eleştirebileceğimiz konulardan birisi oyuna müdahaleleri. Özellikle ilk haftalardaki Mahir-Coşkun değişikliklerinin dakikası, Şanlıurfaspor deplasmanında öndeyken, birçok oyuncu sahada yürümesine rağmen yapılmayan değişiklikler ve skora etki yapabilecek oyuncuların skor gerektiği anlarda oyundan çıkması hata olarak değerlendirebilir. Bir diğer konu ise, maç sonu demeçler. Osman Hoca Sakarya'ya yabancı değil ve Sakaryaspor'un teknik direktörü olduğunu farkında sanıyoruz. Sakaryaspor da bu ligin en iddialı takımı. Maç sonu bu camianın büyüklüğünü, taraftarın beklentisini bilerek demeçler vermesi herkesi memnun edecektir. Taraftar 10 kişi kalan rakibine son dakikada puan kaptırdıktan sonra liderden puan aldık demeci yerine niye lider olunamadığını merak ediyor.

"17 Nokta Transfer!"


İsmail Gürses yönetiminin kurumsallık konusunda hakkını vermek lazım. Kulübe başkan olduğu ilk günü ve bugünü düşünelim. Aradaki değişim gerçekten muazzam. Bundan daha iyisi düşünülemezdi. Ancak kurumsallık anlamında muazzam iyi işleri yapan yönetim, sportif açıdan ise aynı derecede felaket kararlara imza attı. Geçen sezon sonu kötü biten sportif ve teknik direktör hikayelerinden sonra şimdiye kadar yapılan transferlerin de bir çoğu gereksiz ve kulübe büyük zarar getiren hamleler oldu.

Sezon başında geçen seneden iyi bir kadromuz olduğunu ve nokta transferler yapmak istediklerini söyleyen Gürses tam 17 transfere imza attı. Geçen seneki kadromuzu düşündüğümüzde muhtemelen belirtilen nokta transferler, kaleci, kanat ve forvet idi. Beykan Şimşek'i kanat oyuncusu sayarak 1 tane olumlu transfer yaptığımızı söyleyebiliriz, ancak Ercüment Kafkasyalı, Ferhat Kaya, Mahir ve Batuhan Karadeniz transferlerinin ne kadar nokta olduğunu ilk 10 haftalık süreçte hep beraber gördük.

Geçen sezon kaleci hatalarından çok puan kaybedip canımız yandığında, sezon başında kaleci transferinin en mühim konu olacağını düşündük. Ancak yapılan Ercüment ve Ferhat transferleri ile geçen seneki hatalar tekrarlanmaya devam etti. Özellikle Şanlıurfaspor ve Altay karşılaşmalarında kalecinin kolay çıkartması gereken golleri yedik. Ercüment'in ne kadar güven verdiği bilinmiyor ve eğer şampiyonluk istiyorsak düşünülmesi gereken bazı kararlar olması gerekli. Burada bir diğer akla gelen soru ise 10 maçın tümünde kaleyi koruyan Ercüment'in kupa maçı dışında hiç forma giymeyen Ferhat'tan ne kadar fazla ücret aldığı.

Forvet konusuna bakarsak durum daha vahim. Geçen sezon devre arasında büyük paralarla transfer edilen Mümin Aysever dakika bulmakta zorlanmış ve sezon başı kampının ardından yollanmıştı. Sezon başında ise muhtemelen "çilek" benzetmesiyle transfer edilen Mahir, 10 haftalık süreçte Coşkun'un gerisinde kaldı. Sakaryaspor taraftarının transferin son gününde takıma katılan Batuhan'ı izleyip gördükten sonra herhangi bir  umut bağladığını düşünmek zor.  Dolayısıyla eğer şampiyonluk istiyorsak Ocak ayında iyi bir forvet transferi şart.

Geçen sezon şampiyonlukta en büyük paya sahip iki oyuncuyu taraftara sorsak %90 oranında Serdar Ümit Deniz ve Fatih Özçelik cevapları gelirdi. Ancak yapılan "nokta" transferler ile bu iki oyuncumuz şimdiye kadar süre bulmakta zorlandılar. Tüm bunlar olurken hala iyi bir kaleci ve forvete ihtiyacımız olduğu çok açık. Bu sorunları çözmek için yönetim transfer konusuna yaklaşımını agresif bir şekilde değiştirmesi gerekiyor. Gürses görev yaptığı 3 transfer döneminde 5 kaleci ve 5 forvet transferi yaptı ancak gözüken o ki takımın hala kaleciye ve forvete ihtiyacı var.

6 Şubat 2017 Pazartesi

Bir Sakaryaspor Taraftarı Soruyor

Evet, Tuncay Şanlı teknik direktörlüğü vasata yaklaşamamıştır. Haftalardır pozisyon dahi üretemeyen, duran top haricinde gol atamayan bir takımımız var. Ama bir dakika. Tuncay Şanlı riskini alan kimlerdi?

Sayın İsmail Gürses ve yönetim kurulu, Bir Sakaryaspor Taraftarı bazı konularda neler olduğunu bilmemekte, merak içinde ve öğrenmek istiyor.

Kulüpte sportif direktör rolünde biri var mı? Sezon başında Özcan Kızıltan bu görevdeydi. Sayın Kızıltan'ın görevi devam ediyor mu? Ediyorsa ne gibi sorumlulukları var?

Cem Cambaz göreve getirilip 8 haftada kovuldu. 4 yıllık sözleşme imzalanan Tuncay Şanlı 13 maç sonunda görevden alınma noktasına geldi. Konuya hangi açıdan bakacak olursak olalım, muhakkak ki işin içinde bir hata olduğu ortada. Bu hataları kimler yaptı? Sportif direktör mü? Yönetim Kurulu mu?

Transfere kim karar veriyor? Antrenör, sportif direktör, yönetim kurulu? Sezon başında iddialı bir takım kurulmasına rağmen devre arasında özellikle orta saha bölgesine 3 oyuncu alınması transfer politikasının çökmüş durumda olduğunu göstermez mi?

Bizim kendi scout ekibimiz var, Tuncay Şanlı'nın istediği oyuncuları değil kendi beğendiğimiz oyuncuları transfer edeceğiz mantığı gerçek miydi?

Talha Mayhoş ve Ferhat Yazgan kararlarının sorumlusu kim? Yetersiz performans gösterdikleri için kadro dışı bırakılan bu isimlerden daha yeterli performans gösteren oyuncular kimler? Murat Hacıoğlu mu? Ceyhun Yelkenci mi?

50+4 Süper Lig hedefiyle yola çıkıldı. Plan nedir? Her sene sağdan soldan oyuncu toplayıp, 2-3 antrenör yollayıp, paldır küldür lig yükselmek mi? Değilse eldeki kadrodan 2 yıl sonra PTT 1. Lig'de katkı verebilecek kaç oyuncu var?

Bu hataların sorumluları bedel ödemeden, her kötü sonuç sonrası antrenör değiştirilip yola devam mı edilecek?

Sayın Başkan, Tuncay Şanlı'nın imza töreninde söylediklerini unuttun mu?



5 Aralık 2016 Pazartesi

Maç Analizi | 12 Bingölspor - Sakaryaspor'umuz

Sakaryaspor'umuz ligin 15. haftasında soğuk hava koşulları altında çıktığı 12 Bingölspor deplasmanından 1-1'lik sonuçla ayrıldı. Lig lideri Afjet Afyonspor'un mağlubiyetle kapattığı haftada puan farkını 3'e indiren takımımız bu sonuçla birlikte Tuncay Şanlı yönetiminde çıktığı 4. deplasman maçında da yenilgi yüzü görmemiş oldu. (2 galibiyet, 2 beraberlik)

Cezalılar İlk 11'e Geri Döndü



Sakaryaspor'umuzda geçen hafta cezaları sebebiyle şans bulamayan Murat Hacıoğlu, Enes Ata ve Canberk Özdemir ilk 11'e geri döndü. Bayrampaşa karşısında ilk 11 başlayıp 82 dakika sahada kalan Talha Mayhoş ise 18 kişilik kadroya alınmadı. Orta sahada Anıl Çetin'in yerine Murat'ın oynaması bu bölgede kurguyu biraz değiştirdi. Ceyhun Yelkenci ve Serdar Ümit Deniz ikilisi yan yana oynarken Murat bu ikilinin önünde yer aldı.

Bir önemli değişiklikte stoperlerimizde oldu. Bu maçta Burak Bekaroğlu sağ stoper, Zafer Aydoğdu ise sol stoper olarak oynadı. Bununla birlikte savunmadan topları çıkartırken ilk tercihimiz Burak oldu. Önceki haftalarda Zafer ile oyuna başlarken yapmış olduğumuz top kayıplarını bu sefer Burak ile ile oyuna başlayıp, azaltmış olduk. Burak'ın Erçağ Evirgen'e gönderdiği, Erçağ'ın başarılı bir şekilde etrafındaki oyunculara yaptığı servislerle rakip kalede tehlikeler oluşturmaya çalıştık. Karşılaşmanın 38. dakikasında ise Zafer'in yapmış olduğu pas hatası sonrası kalemizde ciddi bir pozisyon verdik.

Golü Kim Atacak?

Sakaryaspor'umuzda çok ciddi bir şekilde golcü sorunu yaşanıyor. Hakan Akman'ın sakatlığı, hücum oyuncularımızın formsuzluğu, bir türlü oturmayan kadro seçimleri derken sahada gol atacak oyuncuyu bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. 12 Bingölspor karşısında hücum anlamında her iki bekimizi kullanarak, hücum oyuncularımızın dinamizmi sayesinde bir çok fırsat elde ettik ama bunları sonuca ulaştıramadık. Bu karşılaşmada oynayan oyuncularımızın bu sezon ki istatistiklerine bakalım.


Hücum hattında maça başlayan 4 oyuncumuz toplam olarak maç başına 0.69 gol atıyor. Bu şampiyonluğa oynayan bir takım için çok fazla düşük. Şuan ligin lideri olan Afjet Afyonspor'a bakıldığında, takımın santraforu maç başına yaklaşık olarak 0.75 gol atıyor. Diğer 3 oyuncuyu da hesaba katınca hücum hatlarının performansı arasında çok ciddi bir fark ortaya çıkıyor.

12 Bingölspor karşısında da bu gol bulamama sıkıntısını yaşadık. Rakip kaleye gittik, pozisyonlar bulduk ama skoru yapacak oyuncuyu bulamadık. Hücumda skor yapacak oyuncuyu bulamıyorken, geride Sakaryaspor kalecisine yakışmayacak goller yiyen bir kaleciye sahip olunca, puan kayıplarından kaçmak mümkün olmadı.

Yediğimiz Gol ve Sonrası

Takımımız 1-0 geriye düştükten sonra çok çabuk reaksiyon vererek, maçı geri getirmeye çalıştı. Daha tempolu, daha direkt rakip yarı alana gitmeye başladık. Erçağ'a uzun toplar gönderdik. Erçağ bu toplarda büyük üstünlük kurarak, arkadaşlarına servis yapmayı başardı. İlerideki 4 oyuncumuzun birbine yakın olması, Erçağ'ın topları indirip hemen kullanabilmemizin etkisiyle çok ciddi pozisyonları bulduk. Her iki kanat oyuncumuzun içeriye yakın olmasıyla birlikte beklerimiz de rakip yarı alanda etkili oldular. Bu baskı sonucunda beraberlik golünü bulduk. Soldan yapılan ortayı Serdar değerlendirerek skoru eşitledi. Serdar'ın hemen yanında ise sağ bekimiz Fikret Topaloğlu geçen hafta yaptığı gibi, golü atmak için oradaydı.




Hücum hattında bu 4 oyuncuyla yakalamış olduğumuz bağlantıyı sürekli hale getirerek, maçların tüm bölümlerinde rakip kalede daha etkili olabiliriz.

Sonuç

Devre arasına 2 hafta kala talihsiz bir puan kaybı daha yaşadık. Bu haftaya kadar açıkçası hakettiğimiz mücadele ve futbolun karşılığını puan olarak alamadık. Atanımız ve tutanımız yok. Tuncay Şanlı liderliğindeki teknik ekibimizin sıkıntı yaşadığı bir nokta da kadro seçimi. Özellikle hücum anlamında istikrarı bulduktan sonra böyle puan kayıplarının çok daha azalacağını tahmin edebiliriz.





28 Kasım 2016 Pazartesi

Maç Analizi | Sakaryaspor'umuz - Bayrampaşa

Sakaryaspor’umuz ligin 14. haftasında kendi sahasında İstanbul temsilcisi Bayrampaşa ile karşılaştı. Sahadan 2-1’lik skorla galip ayrılan takımımız puanını 27’ye yükselterek ligte 2. sıraya yükseldi. Bayrampaşa ise 22 puanda kalarak üst sıralara sıçrama yapma şansını yitirdi.

İlk 11’ler

Sakaryaspor’umuzda maç öncesinde özellikle hücum bölgesindeki oyuncuların aynı anda cezalı ve sakat olması tercih olanaklarını kısıtladı. Enes Ata, Murat Hacıoğlu, Altuğ Taş, Canberk Özdemir cezaları, Hakan Akman ise sakatlığı sebebiyle forma giyemediler. Ordu deplasmanında, Murat Hacıoğlu’nun yedek olduğu bir günde hücuma en yakın orta saha oyuncusu görevini üstlenen Ferhat Yazgan ise karşılaşmaya yedek kulübesinde başladı.



Geçen haftaki Tarsus İdman Yurdu karşılaşmasında olduğu gibi Erçağ Evirgen forvet, Kadir Akyıldız ise sağ çizgide görev yaptı. Kadir sağ çizgide oynamasına rağmen top Sakaryaspor’umuzda iken Erçağ’a yakın oynamaya çalışarak, hem ileride çoğalmamızı hem de geriden gelen Fikret Topaloğlu’na alanlar oluşturdu. Orta sahada ise Serdar Ümit Deniz daha çok 8/10 numara görevlerini yaptı. Orta sahadaki partneri Anıl Çetin’e oranla hücuma daha yakın olan isimdi.

Bayrampaşa'nın Baskısı




Karşılaşmaya hızlı başlayan konuk ekip maçın ilk dakikalarında bazı önemli pozisyonlar bulsa da golü atacak beceriyi gösteremedi. Dakikalar ilerledikçe Sakaryaspor’umuz daha fazla topa sahip olmaya başladı. Bayrampaşa takımı Sakaryaspor’umuzun topu efektif bir şekilde kullanmasını önlemek amacıyla orta saha oyuncularımıza, top çıkartırken adam markajı uygulayarak topu stoperlerimizin kullanmasına zorladı. Topu daha çok Zafer Aydoğdu ile hücum alanına gönderdiğimiz bu dakikalarda başarılı olamadık. Düştüğümüz ofsaytlar ve yapılan pas hatalarıyla topu kaybetmiş olduk.

Sağ Kanat Israrımız Sonuç Yaptı


Sakaryaspor’umuz maç başından itibaren hücum etmekte ısrarlı bir şekilde sağ tarafı kullandı. Sağ önde oynayan Kadir’in sürekli içeriye katetmesi geriden gelen Fikret Topaloğlu’na çokça alan oluşturdu. Sol bek Ahmet Aktaş’ın hücuma katkısı sınırlıydı ve önde oynayan Talha Mayhoş sol çizgiden ayrılmadı. Nitekim bu tercihinin sonunda Fikret golü bulmuş oldu.


Golü bulmadan hemen önce yukarıda görüldüğü gibi Abdülkadir içeriye katederek topla buluşuyor. Bıraktığı boş alana hareketlenen sağ bek Fikret ceza alanına koşu yapıyor. Rakipten gelen top sonrası fırsatı geri çevirmeyerek skoru yapmış oluyor.

Tüm bunlara rağmen Sakaryaspor’umuz rakip kalede tehlike oluşturmakta çok etkili değildi. Maçın son bölümlerinde Bayrampaşa’nın risk almasıyla birlikte bir kaç pozisyon bulsak da daha kolay pozisyon üretmenin yollarını aramalıyız. Talha hücum organizasyonlarından çok kopuk bir görüntü çizdi. En azından hücuma başladıktan sonraki anlarda Talha’ya da verilecebilecek serbestlik, hücum anlamında daha üretkenlik getirebilir. Bunun yanında yine orta saha oyuncularımızdan hücuma katkı sağlayamadık. Serdar hücum bölgesinde aktif rol alırken yanına bu bölgeden ikinci bir ismi ekleyemedik.


12 Kasım 2016 Cumartesi

Maç Analizi | Orduspor - Sakaryaspor'umuz

Tuncay Şanlı ve ekibinin göreve gelmesiyle 3 maçlık galibiyet hasretini sonlandırıp 2 maç üst üste kazanan Sakaryaspor'umuz, ligte son 4 hafta mağlup olan Orduspor ile deplasmanda karşılaştı.

İlk 11'ler ve Oyunun Genel Görünümü




  • Hafta içinde Diyarbekirspor ile karşılaşacak olan Sakaryaspor'umuzda Murat Hacıoğlu ve Talha Mayhoş karşılaşmaya yedek kulübesinde başladı. Orhangazispor maçının ikinci yarısında gördüğümüz 4-1-4-1 şeklindeki bir yapıyla mücadele ettik. Son dönemde dünya üzerinde 4-1-4-1'in 4-2-3-1'e oranla daha yaygın ve etkili kullanıldığını görebiliriz. Yeni teknik ekibimiz de bu yapıyı takıma monte etmişe benziyor.
  • Talha ve Enes'in yedek kalmasıyla karşılaşmaya sol önde Canberk, sağ önde ise Erçağ ile başladık. 20. dakikada bu iki oyuncu yer değiştirdi ve maçın sonuna kadar böyle devam edildi. Hem Canberk hem de Erçağ ters kanatta oynayarak etkinliklerini büyük ölçüde kaybettiler ve maçın sonuna kadar herhangi bir değişiklik yapılmadı. 
  • Rakibimiz Orduspor ise yerde yatmadığı dakikalarda 4-2-3-1 yayılımıyla mücadele etti. 
  • Karşılaşmanın ilk dakikasından 77. dakikasına kadar çok üstün bir oyun ortaya koyduk. Topa sahip olan, oyunu rakip yarı alana yıkıp, pozisyonlar üreten taraftık. Rakip ise kalemize sadece bir pozisyonda gelebildi ve malasef sağ taraftan yapılan orta sonucu, Burak Bekaroğlu, Fikret Topaloğlu ve Ozan Öztürk'ün iletişim halinde olamamasının etkisiyle golü yedik.
  • İlk yarının son 5-10 dakikasında Fikret'in hücuma katkısıyla rakip kalede tehlikeli pozisyonlar ürettik ve penaltı ile golü bulduk. 
İkinci Yarı ve Yapılan Değişiklikler

  • Sakaryaspor'umuz ikinci yarının başından itibaren topu rakip alana yıkarak rakip kalede pozisyonlar aradı ama golü bulamadı.
  • Tuncay Şanlı ve ekibi oyuna ilk hamlesini 60. dakikada Hacı Ömer, Kadir değişikliğiyle yaptı. Altuğ ve Hakan Akman'ın kadroda olmadığı bir günde teknik ekip Hacı Ömer'e 30 dakika süre verdi. Eğer Kadir'i oyundan almaya kesin karar verildiyse Talha veya Enes'ten biri oyuna alınıp Erçağ'ı santrafor bölgesine çekmek mantıklı olabilirdi.
  • Daha sonra önce Ferhat Yazgan - Murat Hacığlu sonra Ahmet Aktaş - Talha Mayhoş değişiklikleriyle son 15-20 dakikada anlamsız riskler aldık. Bu dakikaya kadar golü atabilecek pozisyonlar üretiyor olmamıza rağmen sakin kalamadık ve maçın sonunda avantajımızı kaybettik.

  • Bu değişiklilerin ardından savunma ile orta alan arasında rakibe büyük boşluklar verdik. Bunun üzerine kazandıkları topları rahatça oynayabilecekleri opsiyonlar olduğundan yapmış olduğumuz baskı kırılmış oldu ve Orduspor tehlikeli kontra ataklar gerçekleştirdi.
Sonuç
  • Maçın büyük bölümünü üstün oynayan ve maçı kazanmayı hak eden taraf Sakaryaspor'umuzdu.
  • Yeni teknik ekibimizde ilk 11 için taşlar zamanla yerine oturacaktır.
  • Canberk 20 dakika sol açık, 70 dakika sağ açık oynadı. Hem kendisi hem de takım adına en yararlı mevki sol bek olacaktır. Hücuma katkısıyla fark yaratabilir. Ön tarafta oynadığı zaman skor katkısı ve pozisyon bilgisi düşük kalıyor.
  • Ön libero pozisyonunda Serdar Ümit Deniz'i kullanmak daha faydalı olabilir. Aynı yapıda Serdar arkada, önde yan yana Murat - Ferhat ikilisi en ideal seçim gibi gözüküyor.




17 Ekim 2016 Pazartesi

Maç Analizi | Elaziz Belediyespor - Sakaryaspor'umuz

Sakaryaspor'umuz Elazığ'da oynadığı Elaziz Belediyespor karşılaşmasını 1-0 kaybetti. Bu sonuçla birlikte üst üste 2 haftadan puansız ayrılmış oldu. Bu kaybedilen puanların yanında sahada istediği, umduğu futbolu göremeyen Sakaryaspor taraftarı ise büyük hayal kırıklığı yaşadı.

İlk 11'imiz ve Genel Oyun Anlayışımız



Teknik direktörümüz Cem Cambaz geçen haftaki Payasspor yenilgisinin ardından kadroda bazı değişiklikler yaptı. Orta sahada Ferhat Yazgan'ın yerine Ceyhun Yelkenci, ön tarafta ise Talha Mayhoş'un yerine Enes Ata Elaziz Belediyespor karşısında ilk 11'de sahaya çıktılar. Aynı zamanda sakatlığı bulunan Hakan Akman'ın yerini ise Erçağ Evirgen aldı.

Aslında karşılaşmanın ilk bölümüne Sakaryaspor'umuz daha iyi başladı diyebiliriz. Oyun daha çok rakip sahada oynandı. Takımımız gol tehditi oluşturmak için kanatları kullandı. Etkisiz ceza sahasına ortalar ve 1-2 küçük tehdit dışında başarılı olamadı. Bunların dışında ise duran toplardan tehlikeler oluşturdu. Henüz daha ligin başı olmasına rağmen bir çok duran top golü kaydetti. Bu çok güzel bir gelişme. Gol atmanın en kolay yollarından birini bu kadar kolay uygularsak kolay puanlar kazanabiliriz. Umuyoruz ki böyle golleri tüm sezon boyu bulmaya devam ederiz. Ancak akan oyunda pozisyon üretmekte zorlanmamız düşünülmesi gereken bir konu. Murat Hacıoğlu'nun çok kötü oynadığı ve Hakan Akman'ın hareketliliğinden yoksun kaldığımız bir günde neredeyse topla birlikte ceza sahasına hiç giremedik.

Hücumda bu kadar kısıtlı kalmamızın ilk nedeni iki merkez orta saha oyuncumuzu hücum anlamında hiç kullanamamak oldu. Serdar Ümit Deniz genel olarak 6 numara görevini üstlendi ancak oyun kurarken topu özellikle ilk yarıda onunla buluşturmadık ve uzun toplar denedik. Ferhat'ın yerine ilk 11'de tercih edilen Ceyhun ise sadece işin savunma kısmında görev aldı. Durum böyle olunca ileriye gönderdiğimiz uzun toplarda sadece öndeki 4 oyuncumuz ile tehlike oluşturmaya çalıştık. Ligin en az gol yiyen takımı Elaziz Belediyespor karşısında bu yeterli olmadı. 

Neden Uzun Topu Tercih Ettik?

Aslında bu bir tercih mi ya da bir zorunluluk mu kestirmek zor. Ama niye uzun topa mecbur kaldığımızı bir pozisyon üzerinden analiz edebiliriz.


Yukarıdaki pozisyon 32. dakikada Aytaç'ın uzun gönderdiği bir pozisyonun genel görünümü. Elaziz Belediyespor bizi karşılarken 4-4-2 gibi bir dizilimle yayıldı. Takım boyları bu kadar yüksek tutmalarına rağmen bu kadar sıkıntı çekmek kabul edilebilir bir durum değil. Kırmızı ile belirtilen alanda 4'e 2'lik bir üstünlük kurmamıza rağmen Aytaç'ın bu alanda topu oynayabileceği hiçbir seçeneği yok. Bunun nedeni bu 4'lünün çok kötü bir şekilde yerleşmesinin yanı sıra gerektiğinden çok dar bir şekilde durmaları. Alanı daraltmak savunma anlamında ilk esastır ama bunu hücum anlamında yaparsanız rakibin işini kolaylaştırmış olursunuz.

Oysa bu tablonun yerine aşağıdaki gibi, neredeyse dünyanın her yerinde uygulanan bir dizilimi sahaya yansıtabilsek topu çıkartırken oyuncularımız hem çok daha fazla opsiyona sahip olacak hem de geniş alana yayılarak rakibi de genişletmeye zorlayacak. Orta alanın ortasında bulabileceğimiz muhtemel boşluklarda topları etkili oyuncularımızın ayaklarıyla buluşturabilmek de pozisyon bulmayı kolaylaştıracak.


Yediğimiz Gol ve Önde Baskı

İyi başladık diyebileceğimiz, topun rakip sahada daha fazla olduğu, en azından rakibimizin kalemize pek gelemediği anlarda çok kolay bir gol yedik. Yediğimiz gol savunma arkasına atılan bir top ardından yapılan orta sonrası gelen bir gol. Ama işin ilginci o savunma arkasına atılan topun 5 saniye öncesinde rakibimiz ofsayttan doğan endirekt serbest vuruşu kullanıyor. Yani ani gelişen bir atak sonucu değil. Vuruş pas olarak kullanılıyor, orta sahada bir oyuncu topla buluşuyor ve savunma arkamıza topu gönderiyor.  Fazlasıyla ucuz.

Rakip sahada takımımız zaman zaman ani presler deniyor. Ama bu ani presleri yaparken organize olamıyor. Dolasıyla faydasını göremiyordan öte zarar olarak geri dönüyor. Organize olamamanın önemli sebeplerinden biri Murat Hacıoğlu. Murat Hacıoğlu çoğu pozisyonda üzerine düşeni yapmıyor. Bu konuda onun bu tavrına bir çözüm aranması gerekebilir.

İkinci Yarı

İkinci yarıya Ceyhun - Ferhat değişikliği ile başladık. Ferhat'ın tüm kadro içersinde dikine en fazla oynayan oyuncu olduğunu varsayarsak kadroya ilk yazılması gereken isimlerden biri olması gerektiğini dile getirebiliriz. Oyuncu değişikliğinin yanı sıra anlayış olarak da bazı değişiklikler yaptık. Bunların en önemlisi daha fazla yerden oynayarak hücuma çıkmaktı. Bunu rakibin 10 kişi kalması ve geriye daha çok yaslanmasına da bağlayabiliriz.

Rakibimiz 10 kişi kaldıktan sonra teknik direktörümüz Cem Cambaz üst üste oyuncu değişiklikleriyle oyuna müdahale etti. Sakaryaspor'umuz bu maçla birlikte geriye düştüğü 4. maçta 1 beraberlik 3 yenilgi almış oldu. Yani bu değişikler bir kez daha sonucu getirmedi. Daha çok bir panik havasına sezdiren değişikliklerdi. En son yapılan Aytaç - Talha değişikliğinden sonra takım düzenimiz şu şeklini aldı.


Elimizdeki tüm hücumcuları sahaya sürmemize rağmen bilinçli bir şekilde pozisyon üretemedik. Tek pozisyon üretme şansımız kanat organizasyonları ve yapılacak ortalardı, duran toplar haricinde. Kanat organizasyonlarında beceriksizdik. Sonuç getirecek işleri yapamadık. Karşılaşmada gol için tek şansımız duran toplar gözüküyordu. Bir hayli duran top kazanmamıza rağmen sonuç çıkaramadık. Burada yapılan Aytaç değişikliği sorgulanabilir. Önemli bir duran top tehditini oyundan almanın ne kadar doğru olduğu tartışılır. Ayrı bir fikir de ceza sahasına yapacağımız ortalar için Aytaç veya Zafer'den birini rakip ceza sahasına göndermek olarak doğabilirdi.

Ozan'ın Uzun Vuruşu

İlk yarının yaklaşık olarak 30. dakikaları civarı. Sakaryaspor'umuz 1-0 geride ve kaleci Ozan kazandığı topu ileriye doğru gönderdiği bir an var. Aşağıda 3 fotoğraf ile bu anda takımın nasıl bir düzene sahip olduğunu görebiliriz. Belki buradan da maçın Sakaryaspor'umuz için özetini çıkarabiliriz.





Pozisyon yanlış hatırlamıyorsam Erçağ'ın kafayla topa dokunması ve topun rakip kaleciye gitmesiyle sonuçlanıyor. Sahada böyle disiplinsiz, kimsenin kimseden haberi olmadığı durumları görüyorsak o takım iyi yönetilmiyor demektir.

Sonuç

Sakaryaspor'umuz oyunun her iki bölümünde de (kırmızı kart öncesi ve sonrası) üstünlüğü ele almış olsa da bunu sonuca yansıtamadı. Pozisyon üretmekte çok zorlandı. Oyunun her iki tarafında da organize olamadı.